Sık görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bazıları aşağıdaki gibidir;
FRENGI (SIFILIZ); Dünya üzerinde en sık görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biridir. Türkiye’de klinisyenlerin açıkladığı verilere göre görülme sıklığı HIV enfeksiyonu ile birlikte artan bir hastalıktır. HIV’in geçişini kolaylaştırdığı bilinmektedir. 1. ve 2. evrede tespit edildiğinde tamamen tedavi edilebilen bu enfeksiyon 3. evre ve sonrasında ölümcül sonuçlar yaratabilmektedir. Öpüşme, oral, vajinal ve anal ilişkilerle birlikte travmaya dayalı deri bütünlüğünün bozulduğu alanlardan cinsel sıvı teması ile bulaşabilmektedir.
Belirtileri; Sifiliz, evresine göre değişen pek çok belirtiye neden olabilir. Enfeksiyonun alınmasını takiben genellikle 3 hafta (3-90 gün) içinde ortaya çıkan genellikle genital bölgede (bulaşma bölgesine göre değişebilir, boğazda ve anal bölgede de görülebilir) görülen ağrısız yara (şankr) ilk belirtidir. Buna kasıklarda iki taraflı olarak görülebilen lenf bezlerindeki şişlik eşlik edebilir. Tedavi almayan HIV pozitif kişilerde birden fazla yara görülebilir.
BELSOĞUKLUĞU (GONORE); İlk belirtileri bakterinin bulaşından sonra 7-10 gün içinde görülür. Bazı vakalarda hiçbir belirti görülmeyebilir. Antibiyotiklerle tedavi edilebilen bir enfeksiyondur. Oral, anal ve vajinal cinsel birleşmelerle bulaşabilir. Ülkemizde en sık görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyondur.
Belirtileri;İdrar yaparken ağrı, acı ve yanma hissi, kronik kasık ağrıları, anüs bölgesinde kızarıklık, sümüklü ve irinli dışkı, ağrılı cinsel ilişki, penis, vajina ya da anüsten sarı – yeşil renkli akıntı.
Tanı ve Tedavi; Klinik muayene ve penis, rahim ağzı ve anüsten alınan akıntı örneği ile konulur. Tedavi mutlaka hekim tarafından düzenlenmeli ve takip edilmelidir. Rastgele antibiyotik kullanımı bu ilaçlara karşı dirençli bakterilerin oluşmasına neden olabileceğinden diğer enfeksiyonel hastalıkların tedavisinde ciddi sorunlar yaşanmasına neden olabilir.
HEPATIT B; Hepatit karaciğer iltihabı anlamına gelmektedir. Hepatit B ise bu iltihaba sebep olan virüslerden birisidir. Virüs bulaş sonrası karaciğere yerleşerek zaman içerisinde bu dokuda tahribata neden olmaktadır. Tedavi edilmemesi halinde ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Enfeksiyon cinsel ilişki sırasında cinsel sıvıların geçişi ile bulaşabilmektedir. Kan, genital sıvılar, tükürük, süt, ter, gözyaşı gibi vücut salgılarında bulunabilen virüs dış koşullara karşı dirençli olduğu için bulaşma riski çok yüksektir. Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin ve steril olmayan iğne, enjektör ve deri altı teması olan materyallerin kullanımı veya anneden bebeğe doğrudan bulaşabilir. En etkin koruma yolu aşı ve cinsel ilişkide kondom kullanımıdır.
Belirtiler: Bazı belirtileri ateş, halsizlik, iştahsızlık, bulantı-kusma, karın ağrısı, idrar renginde koyulaşma, ciltte ve gözlerde sarılık ve eklem ağrısıdır.
Tanı ve Tedavi: Kan testi ile tespit edilir. Tedavi Hepatit B aşı ile önlenebilir bir enfeksiyondur. Hepatit B’ye karşı koruyucu antikorların varlığını tespit ve aşılama için mutlaka hekiminizle görüşün.
GENITAL SIĞILLER (HPV); İngilizce Human Papilloma Virus olarak adlandırılan virüsün yol açtığı enfeksiyonlardır. Virüs vücuda girdikten sonra 3 ay içerisinde semptomlar gözlenebilir. Belirtileri:Penis ya da vajina üzerinde ağrısız sivilceler, deride kabarcıklar.
Tanı ve Tedavi: Dış cinsel organlardaki virüslerin bulaşıcı olmanın ve estetik açıdan rahatsız edici olmanın dışında bir etkisi yoktur ancak rahim ağzına yerleşen virüsler rahim ağzı kanserine neden olur.Kesin bir tedavi yöntemi yoktur. En etkili korunma yolu erken ergenlik döneminde HPV aşısı yaptırmaktır.
GENITAL HERPES: Genital Herpes enfeksiyonuna sebep olan bir virüs nedeniyle genital bölgelerde uçuklar oluşur. Vücuda girmesinden sonraki bir hafta içerisinde belirtiler görülür.
Belirtileri; Kas ve baş ağrısı,halsizlik, yüksek ateş, genital bölgelerde içi sıvı dolu kabarcıklar, bölgesel lenflerde şişlik.
Tanı ve Tedavi: Kan testi ile tanısı mümkündür. Tedavi uygulanır ancak virüs daha sonra tekrarlayabilir.
HIV (HUMMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS)
İnsan Bağışık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan virüsü yol açtığı enfeksiyondur. Bağışıklık sistemi hücrelerine tutunur ve bu hücrelerin genetik yapılarını bozarak zamanla bu hücreleri yok eder, vücudu bağışıklık direncinin düşmesine neden olur. HIV, tedavisi olan kronik bir enfeksiyon olmakla birlikte ileri evresinde AIDS olarak bilinen Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu görülür.
Belirtileri: Yüksek ateş, lenf bezlerinde büyüme, ağız, yemek borusu ve genital organlarda yaralar, kas ve eklem ağrısı, uzun süre geçmeyen ishal, nefes darlığı, öksürük ,bulantı ve kusma, kilo kaybı, tekrarlayan enfeksiyonlar Bulaşma Yolları HIV kanda, vajinal sıvı ile menide ve anne sütünde bulunur.
● Korunmasız cinsel ilişki yoluyla bulaşabilir. Bulaşma riski, korunmasız cinsel ilişki sayısı arttıkça artar.
● Kan yoluyla bulaşır. Virüsün bulunduğu kan ve kan ürünleri, doku ve organ nakliyle bulaşabilir ancak günümüzde nakil işlemlerinden önce HIV taraması yasal zorunluluktur. Kan yoluyla bulaşmada en yaygın etken ortak damar içi enjeksiyon kullanımıdır.
● Anneden bebeğe bulaşabilir. Gebelik sürecinde, doğum esnasında ya da emzirirken bebeğe virüs geçebilir. Gerekli önlem ve tedavilerle anneden bebeğe virüs geçişi oranları oldukça düşük seviyelere inebilir. HIV; tükürük, ter, idrar, gözyaşı gibi vücut sıvıları yolu ile bulaşmaz. Hapşırık, öksürük, aynı tabak, çatak, bardak kullanımı, ortak tuvalet banyo kullanımı, yüzme havuzu kullanımı, tokalaşmak, öpüşmek gibi davranışlar HIV için risk taşımaz.
●Riskli Davranış Sonrası Korunma (PeP): Herhangi bir şüpheli, riskli durum sonrasında enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla gerçekleştirilen bir tür önleyici tedavidir. Şüpheli davranış sonrasında HIV ile enfekte olma riskine karşı HIV’in kendini kopyalayarak yayılmasını önlemeye yardımcı olur. Riskli davranıştan sonra en geç 72 saat içinde PeP’in alınması gerekir. Bu süre içerisinde alınsa bile PeP, kesin koruma sağlanamayabilir. Bu nedenle mutlaka uzman bir hekim ya da HIV tanı – tedavi hizmeti veren sağlık birimi ile görüşülmelidir.